Tutuklanan Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı’nın ifadesi ortaya çıktı
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca, Şile Belediyesi’ne yönelik ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, ‘irtikap’, ‘rüşvet’ ve ‘ihaleye fesat karıştırma’ suçlarından soruşturma başlatıldı. Yürütülen soruşturma kapsamında, Şile Belediyesine düzenlenen operasyonda Belediye Başkanı Kabadayı’nın da arasında olduğu 6 şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından 13 Temmuz’da adliyeye getirilen ve savcılıkça tutuklanmaları talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen Belediye Başkanı Özgür Kabadayı ile şüpheliler Oğuz Kaçmaz, Tuncay Tolga Özçakmak, Ali Şafak ve Evren Buçhan tutuklandı.
OPERASYONDA SUÇÜSTÜ
Hakimlik, diğer şüpheli Aslı Kotan’ın ise imza şeklinde adli kontrol uygulanarak serbest bırakılmasına hükmetti. 5 şüphelinin tutuklanmaları talebiyle savcının hakimliğine yazdığı sevk yazısında, tanıktan rüşvet istenmesi üzerine, rüşvetin ilk taksiti olan 20 bin euroyu Ali Şafak’a verdiği sırada polis ekiplerince suçüstü yapılarak yakalandığı aktarıldı. Tanık A.’nın şüpheli Tuncay Tolga Özçakmak ile ruhsat işlemleri için 50 bin euro verilmesi konusunda anlaştıkları, bu anlaşma üzerine paranın hazırlandığı, tanığın söz konusu parayı şüpheli Şafak’a teslim ettiği, teslim ederken ses kaydı aldığı ve rüşvet paralarının fotoğrafını çektiği, bu delilleri de dosyaya sunduğu belirtilen yazıda, şüpheli Şafak’ın banka kasasında ele geçirilen eurolar ile tanığın teslim ettiği paraların seri numaralarının aynı olduğu anlatıldı. Öte yandan İçişleri Bakanlığı, Özgür Kabadayı’nın geçici tedbirle görevinden uzaklaştırıldığını bildirdi.
‘ŞEREFİM VE NAMUSUM ÜZERİNE YAŞIYORUM’
Belediye Başkanı Özgür Kabadayı hakimlik ifadesinde, “Ben Şile Belediye Başkanı olarak görev yaparım. Neden tutuklu sevk edildiğimi anlayamadım. Sayın Savcımıza detaylı anlattım. İfadelerde hiçbir şekilde ‘Başkan suçludur’ diyen kimse yoktur. ‘Başkana para verdim’ veya ‘Başkan benden para istedi’ diyen hiç kimse yoktur. Neden tutuklamaya sevk edildiğimi bilmiyorum. Personeller eğer ki yanlış işe girdilerse kendileri bunun cezasını çekmelidir. Bir örnek vermek gerekirse bir trafik polisi rüşvet aldığında emniyet müdürü tutuklanıyor mu? Bana yapılan uygulama bu şekilde olmuştur. Haksızlık yapılmıştır. Ben Şileliyim. Büyüdüğüm yerin Belediye Başkanıyım. Şerefim ve namusum üzerine yaşıyorum. Rahmetli babam bir lokma haram geçirmedi ben de geçirmedim, geçirmemde, savunmamı daha net hazırlayabilmem için lütfen beni tutuklamayın. Şerefi için yaşayan bir vatandaşım. Teknik işlerden anlamadığım için yanıltılarak yanlış bir imza atmamak adına birtakım yetkilerimi Belediye Başkan Yardımcılarına devretmiştim. Bu Belediye Başkan Yardımcısı Tuncay Tolga Özçakmak, işe önerilmesiyle başlamıştır. Hem çevremiz hem partimiz bana böyle bir arkadaşın varlığından bahsettiler. Teknik olmasına çok gerek yoktu. Önceki arkadaş teknik olmasına rağmen çok usulsüz iş yaptığı için onu görevden aldım. Tuncay’ın kendisini Belediye Başkan Yardımcısı olarak, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gönderdiğini bana söylemedi. Ben bunu herhangi bir yerden de duymadım. Ekrem İmamoğlu’nun haberi dahi yoktur. Tanıklardan sadece İlker Özgür isimli şahıs ile çok uzaktan bir akrabalık vardır. Tanıkların beyanlarını kabul etmiyorum” dedi.
‘ETKİN PİŞMANLIKTAN FAYDALANMAK İSTEMİYORUM ÇÜNKÜ BİR SUÇUM YOK’
Kabadayı ifadesinin devamında, “Kendi adıma yaptığım en iyi iş olarak imza yetkimi, ilgili Belediye Başkan Yardımcılarına devretme hususudur. İlk dönemim olduğu için bazı şeyleri yaşayarak öğrenmekteydim. Esnaf kökenli olduğum için bürokratik tavırları bile yeni öğreniyorum. Bu konular Başsavcılığa yansımadan önce bilgim olsaydı hepsini anında görevden alıp ilgili yerlerde de suç duyurusunda bulunurdum. Asla yasa dışı bir işleme imza atmadım. Suçlamaların hiçbirini kabul etmem. Etkin pişmanlıktan faydalanmak istemiyorum çünkü bir suçum yoktur. Ben Şile’nin çocuğuyum. Siyasi geçmişim yok. Sadece Şile’de tanınıyor ve seviliyorum diye siyasi partim beni aday gösterdi. Bütün personele ‘mevzuat dışı işlem yapmayacaksınız’ dedim. Geçen dönemin usulsüz işlem yapan Belediye Başkanı dışarıdadır. Ben yaşa dışı hiçbir şey yapmadım. Benim haberim yok. Oradaki kişilerden biri beni suçlamamıştır. ‘Özgür Başkan’a para verdim’ veya ‘benden para istedi’ diyen bir kişi yoktur. Neden tutuklama istemiyle sevk edildiğimi anlayabilmiş değilim. Sayın Savcı’ya ifademi verdim. Beni onure eden tanık konuşmalar mevcuttur. Bunların dikkate alınmasını istiyorum. ‘Özgür Başkan’ın böyle şeylerle işi olmaz’ şeklinde konuşmalar vardır. Hırsızlık yapan cezasını çeksin. Şerefim ve namusum için yaşıyorum. Şerefim ve namusum üzerine yemin ederim ki hiçbir usulsüz iş yapmadım. Benden habersiz yapan varsa da buradan Allah belasını versin diyorum” ifadelerini kullandı.
‘KESİNLİKLE PARA TALEPLİ BİR GÖRÜŞMEM OLMADI’
Söz konusu rüşvet görüntülerinde sırtı dönük olduğu sırada yer alan Avukat Ali Şafak hakimlik ifadesinde, “Ben 2025 yılı Mart ayında Şile Belediyesi’nde Danışmanlık sözleşmesi imzaladım. Belediye Başkanını sadece Başkan olmasından ötürü tanırım. Samimiyetim yoktur. Mart öncesinde zaten hiç tanımıyordum. Suç üstü hali kesinlikle kabul etmiyorum. Bana kumpas kuruldu. R.Ü. ve A.B.Ü. bana husumet beslemektedirler. M.S.A. isimli şahsı Beykoz Belediye Meclis Üyesi olan bir arkadaşım vasıtasıyla tanıdım. Bu şahısla tanışmam bundan 2,5- 3 ay öncesine dayanıyor. S.C.C. vasıtasıyla tanıştım. M.S.A. isimli şahısla kesinlikle para talepli bir görüşmem olmadı. Biz kendisiyle Beykoz’da tanıştık. 2 kez de yemek yedik. Bu süre zarfında benim A.B. ile husumetim vardı. R.Ü. hakkımda dedikodu çıkarmış, beni polisin alacağını ve itirafçı yapacağını söylemiş. R.Ü.’ye ulaşmaya çalıştım, ulaşamadım. A.B.Ü.’yü aradım. Hakkımdaki dedikoduyu sordum. O da bana ‘ağabey bir duyum gelmiş. Ağabeyim sana onu söylemiştir’ dedi, ‘Yanlış anlama’ dedi fakat burada örtülü tehdit edilmişim. Sonrasında Mehmet’in yapmak istediği proje ile ilgili yasal çerçevede kendisini bilgilendirdim. Yatırmış olduğu harcın artık yeterli olmadığını, artış geldiğini yaklaşık 7 milyon TL bir fark oluştuğunu belirttim. Daha sonra Mehmet benimle buluşmak istedi. Ben Belediyeye davet ettim. O bana dışarıda görüşelim dedi. Biz görüştük. Konuyu yasal çerçevede detaylıca anlattım. Ayrılmak üzere kalktım. Ben görüntülerde de görüldüğü üzere önden yürüyorum. O arkamdan gelip ben ceketimi aracıma astığım esnada sırtım dönük vaziyetimden faydalanmış olacak ki parayı arka koltuğa bırakıyor. Benim ne böyle bir talebim vardır ne de haberim vardır. Bu şahıs rüşvet verecekse dahi meselesi kat irtifakıyla ilgili olduğu için çözüm yeri tapudur yani bizimle bir alakası yoktur. Benim 3,5 yaşında bir oğlum var. Kendisi dosyaya da sunduğumuz evraklarda görüleceği üzere DMD kas hastasıdır. Eşim de memurdur. Tutuklanmam halinde bakıma muhtaç çocuğuma bakacak kimse yoktur. Etkin pişmanlıktan faydalanmak istemiyorum çünkü suçlamayı kabul etmiyorum. Serbest kalmak istiyorum. En kötü durumda ev hapsiyle salıverilmemi talep ediyorum” dedi.
Share this content: