‘Trakya’nın Bodrum’u! Turistler keşfetti: Eşsiz bir yer

Mavi ve yeşilin buluştuğu eşsiz sahilleriyle öne çıkan bölge, yerli turistlerin ardından yabancı turistlerin de ilgisini çekmeye başladı.

Berrak denizi, uzun kumsalları ve kıyı şeridiyle iç içe ormanlarıyla ziyaretçilerine farklı turizm imkanları sunan bölgedeki turizm tesisleri, bu yıl pek çok Avrupalı tur şirketinden rezervasyon aldı.

“SAROS BÖLGESİ ÇOK ÖZEL BİR YER”

Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği Başkanı Bülent Bacıoğlu, AA muhabirine, Saros Körfezi’nin uluslararası turizme açılmaya başladığını söyledi.

Saros bölgesinin çok özel bir yer olduğunu belirten Bacıoğlu, “Kaptan Cousteau’nun geçmişte burada araştırmalar yaptığını ve bölgeyle ilgili çok güzel sözler söylediğini biliyoruz. Kendi kendini temizleme özelliğine sahip Saros Körfezi denizi ve doğasıyla eşsiz bir yer.” dedi.

Bacıoğlu, Saros Körfezi sahillerinin önemli bir turizm potansiyelinin olduğunu vurguladı.

Turizm çeşitliliğinin artması, yapılan tanıtım faaliyetleri ve körfezin eşsiz güzelliğinin, turizm hareketliliği oluşturduğunu anlatan Bacıoğlu, şunları kaydetti:

SAROS KÖRFEZİ İÇİN ‘TRAKYA’NIN BODRUM’U’ TANIMLAMASI

Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Turizm Komisyonu Başkanı ve otel işletmecisi Mustafa İşçimen ise Saros Körfezi’ne olan Avrupalı turist ilgisinin artmaya başladığını aktardı.

Bölgenin doğal güzelliklerinin yurt dışından talep aldığını dile getiren İşçimen, “Saros Körfezi için ‘Trakya’nın Bodrum’u’ tanımlaması yapılmaya başlandı. Biz de hazırlıklarımızı özel bir şekilde yürütüyoruz. Artık yurt dışına da açılıyoruz. Sezonun henüz başında İngiltere, Galler, İskoçya ve İrlanda’dan misafirlerimizi ağırladık.” ifadesini kullandı.

İşçimen, Saros Körfezi’nin kendi kendini temizleme özelliğiyle eşsiz bir yer olduğunu belirtti.

Bölgenin doğasının korunarak nitelikli turizm hizmetlerinin geliştirilmesi gerektiğini kaydeden İşçimen, şöyle devam etti:

“Bölgemiz çok önemli güzelliklere sahip. Turizm potansiyelimiz artıyor. Son yıllarda görmediğimiz bir Avrupa ilgisi olmaya başladı. Özellikle Büyük Britanya başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinden ciddi bir talep var. Eylül ayı ve ekim ayına kadar rezervasyonlar var. Artık Saros’u yurt dışında iyi şekilde tanıtmalıyız. Bölgemizin marka değerini artırmalıyız. Turizm çeşitliliğini artırmalıyız. Dinlenme turizmi yeterli değil. Su altı turizminin yanı sıra doğa turizmini katmalıyız. Bunun için çalışmalar devam ediyor. 4-5 yıl içerisinde çok farklı bir Saros göreceğimizi tahmin ediyorum.”