Suriye Cumhurbaşkanlığı açıkladı! Süveyda’daki çatışmalar nedeniyle bölgeye özel bir güç gönderilecek
Suriye Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, güney Suriye’de yaşanan ve halen devam eden kanlı olayların “derin bir endişe ve büyük bir üzüntüyle” takip edildiği belirtildi. Açıklamada, Süveyda’daki gelişmelerin silahı bir baskı aracı olarak kullanan ve fiili durumu dayatma yoluna giden, yasa dışı silahlı grupların yayılması sonucu ortaya çıktığı vurgulanarak, “Bu durum, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar da dahil olmak üzere sivillerin hayatını doğrudan tehlikeye atmıştır.” ifadesi kullanıldı.
Sivillere yönelik saldırıların kınandığı ve reddedildiği belirtilen açıklamada, bu saldırılar “toplumun özüne bir hançer saplamak ve ülkenin birliğine doğrudan tehdit” olarak nitelendirildi.
Açıklamada, Süveyda’da yerel gruplar arasında şiddetlenen ve çok sayıda kişinin öldüğü çatışmaları sonlandırmak üzere bölgeye özel bir güç gönderileceği vurgulandı.
Suriye Cumhuriyeti’nin bu olaylara ilişkin tavrının intikam mantığı gütmediğine işaret edilen açıklamada, bu tür eylemelere karşı toplumsal barışla hareket edilip yasalar ve adalet çerçevesinde karşılık verileceği belirtildi.
Tüm taraflara itidal çağrısı yapılan açıklamada, “Suriye Cumhuriyeti, bir kez daha, tüm bileşenleriyle yurttaşlarının devleti olduğunu kanıtlamaktadır. Bu devlet, sadece belli bir mezhebe ya da gruba ait değildir. Ulusal sorumluluk, herkesin tek bir çatı altında; vatanın ve yasanın çatısı altında toplanmasını gerektirir.” denildi.
Açıklamada, vatandaşların güvenliği ve toplumun huzuru için büyük çaba sarf edildiği, çatışmaların durdurulması ve ihlallerin kontrol altına alınması yönünde ciddi girişimlerde bulunulduğu kaydedildi.
Bölgeye gönderilecek askeri gücün, istikrarın sağlanması ve en kısa sürede yeniden huzura kavuşulması için yürütülen siyasi ve güvenlik adımlarıyla eşgüdümlü şekilde koordine edildiği bildirilen açıklamada, tüm yurttaşlara gerilimi tırmandırmaktan kaçınma ve toplumsal dokuyu korumak için omuz omuza çalışmaya devam etme çağrısı yapıldı.
İSRAİL, SÜVEYDA’YI NEDEN VURDU?
İsrail ile Suriye arasındaki bugünkü gerilimin kökleri tarihsel, dini ve stratejik derinliğe sahip. Bölgedeki gelişmeler ise birer sonuç değil, zincirleme yaşanan olayların halkaları. Zira Orta Doğu’da hiçbir sonuç sebepsiz, hiçbir gün yarından bağımsız değil. Peki İsrail neden Süveyda’yı hedef aldı? Suriye’yi nasıl bir gelecek bekliyor? Dürziler bu denklemin neresinde duruyor? Uzmanlar Milliyet.com.tr’ye değerlendirdi.
16 Temmuz Çarşamba, tıpkı 2024’ün temmuz ayında yaşananlar gibiydi. İsrail 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’ye saldırılarını sürdürürken geçen yıl temmuzda Yemen’e, bu yıl ise İran’ın ardından bir de Suriye’ye saldırdı. Bölgede kendisinden başka kimsenin güçlenmesine tahammülü olmayan İsrail, Suriye’ye saldırarak neyi planlıyor olabilirdi? Osmanlı döneminde ‘Mecdel Sevde’ adıyla anılan Süveyda neden vurulmuştu? Yani Ahit’te geçen birkaç sözcük, bugünlerde yaşananların kaynağı mıydı? Türkiye nasıl adım atmalıydı ve tam da PKK silah bırakırken bölge yeniden mi karıştırılmak istenmişti? Netanyahu’nun yargılanması da sık sık gündeme gelen sorulardan biriydi ve aslında hiç de yeni değildi. Yıllardır işgal ve zulümle hâkimiyet kurmaya çalışan İsrail, belki de sınırları değiştirecek bir savaş çıkarmak için elinden geleni yapıyor gibiydi. İsrail ve Suriye arasındaki bu çatışmalar sürerken perde arkasındaki her şeyi, Yeni Ahit detayı ve Türkiye’nin duruşuna ilişkin şifrelerini Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı ve Orta Doğu ve Afrika Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ORDAM) Müdürü Prof. Dr. Zekeriyya Kurşun ve Suriye’nin kritik hamlelerini ve durumun askeri-terör boyutunu TASAM Başkan Yardımcısı Emekli Tuğgeneral Prof. Dr. Fahri Erenel, Milliyet.com.tr’ye anlattı.
İSRAİL’İN VURDUĞU SÜVEYDA ASLINDA NERESİ?
8 Aralık 2024’te Esad Rejimi’nin düşmesiyle kutlamalara sahne olan Şam Meydanı’ndan bu kez dumanlar yükseliyordu. İsrail, Süveyda ve Şam’ı hedef almış ve önemli noktaları vurmuştu. Bunlar arasında Suriye Genelkurmay Başkanlığı da vardı. İsrail’in hedefindeki, Dürzilerin yoğunlukta olduğu Süveyda, aslında hiç de sıradan bir yer değildi. Çünkü Süveyda, Suriye’nin bölünmesine yönelik adımların atıldığı bir noktaydı. Suriye Geçici Hükümeti Başkanı Ahmet El Şara’ya göre de Süveyda demek Suriye’nin tamamı demekti. Bunun yanında Osmanlı Dönemi’nde ismi ‘Mecdel Sevde’ olan Süveyda’nın İsrail için başka bir anlamı daha olabilir miydi?
Bu soruyu sorduran sebep, İbranice ‘kule’ anlamına gelen ‘Mecdel’, Talmud’da ve Yeni Ahit’te bahsi geçen, antik Filistin’de iki farklı yerin adıydı. Mecdel sözcüğü ile iki noktadan birinin kastedildiği düşünülüyordu. İlki Mecdel Gadar’dı. Yani Ürdün Nehri’nin kollarından Yarmuk Nehri’nin kıyısında, günümüz Umm Kais yakınında bir nokta. İkincisi ise Mecdel Nunayya’ydı. Yani, Celile Denizi (Taberiye Gölü) kıyısında bir kasaba. Nunayya ‘balık’ anlamına gelir. İsrail’deki Kirbet Mecdel kasabasının da, bu tarihi kasabanın yerinde olduğuna inanılırdı. Peki eski ismi Mecdel Sevde olan Süveyda’nın bununla bir ilgisi olabilir mi? İsrail’in Şam ve Süveyda’yı hedef almasının nedenleri arasında Yeni Ahit’in etkisinin olup olamayacağını Prof. Dr. Zekeriyya Kurşun şöyle anlattı:
“Yaşananlar çoğunlukla bir kehanet ya da Tevrat’a dayandırılan birtakım anlatılar, Musevi ve Yahudi kahinlerin ifadeleriyle hem bölge üzerinde hem de gelecekle ilgili kafalarında kutsallaştırdıkları anlayışlarla anlatılıyor. Ancak bugünkü mesele sadece Süveyda. Suriye’deki Dürzilerin, yaşadığı bölgeleri kendileriyle doğrudan doğruya anlamlandırmak yerine aslında bölgede ciddi bir istikrarsızlaştırma arayışları içerisinde olduklarını unutmamalıyız.”
Share this content: