SON DAKİKA HABERLERİ: İLK AVRUPALILAR NEDEN KOYU TENLİYDİ? ŞAŞIRTAN GENETİK ARAŞTIRMA
Günümüzde Avrupa denince akla ilk gelen fiziksel özellikler açık ten, sarı saç ve mavi göz olabilir. Ancak bu özellikler aslında oldukça yeni. İtalya’daki Ferrara Üniversitesi’nden genetikçi Silvia Ghirotto’nun öncülüğünde yürütülen bir araştırma, açık pigmentli özelliklerin Avrupa kıtasında yaygınlaşmasının yalnızca 3 bin yıl öncesine dayandığını gösteriyor.
GENETİK KODLAR NE DİYOR?
Bilim insanları, Avrupa ve Asya’dan elde edilen 348 antik DNA örneğini analiz etti. Bu örnekler arasında, yaklaşık 45 bin yıl öncesine tarihlenen Ust’-İşim bireyi ile İsveç’te bulunan 9 bin yıllık SF12 bireyi gibi önemli örnekler yer aldı.
Elde edilen sonuçlara göre, yaklaşık 14 bin yıl öncesine kadar açık ten, saç ve göz renklerini belirleyen genler oldukça nadirdi. Üstelik 5 bin yıl öncesinde bile kıta genelinde koyu ten ve saç baskın durumdaydı. Araştırmada yer alan verilere göre, erken Avrupalıların yüzde 63’ü koyu tenliydi. Açık tenliler ise sadece yüzde 8 oranındaydı.
DAHA AZ GÜNEŞ DAHA AÇIK TEN
Peki, bu değişimin nedeni ne olabilir? Araştırmacılar, açık tenin düşük güneş ışığı alan bölgelerde vücudun daha fazla D vitamini üretmesine yardımcı olduğunu ve bunun kemik, diş ve kas sağlığı için avantaj sağladığını düşünüyor.
Buna karşılık, mavi veya yeşil göz gibi açık göz renklerinin evrimsel bir avantajdan ziyade genetik bir rastlantı ya da estetik tercihlere dayalı cinsel seçilim sonucu gelişmiş olabileceği öne sürülüyor.
5300 yıl öncesine ait buzlar altındaki Ötzi mumyası da açık pigmentasyonun çok geç dönemde yaygınlaştığını destekliyor.
AVRUPA’NIN GENETİK HARİTASI NASIL DEĞİŞTİ?
İlk modern insanlar yaklaşık 50-60 bin yıl önce Afrika’dan Avrupa’ya göç ettiklerinde, genetik olarak atalarına oldukça benzer, yani koyu pigmentliydiler.
Ancak zamanla, özellikle Kuzey Avrupa’da, açık pigmentasyon artış gösterdi. Örneğin İsveç gibi ülkelerde bugün nüfusun büyük bölümü açık tenli ve sarışın.
Bununla birlikte, Avrupa’nın büyük kısmında kahverengi saç hala en yaygın özellik. Sarışınlık tüm dünya nüfusunun yalnızca yüzde 2’sinde doğal olarak görülüyor.
Araştırmanın lideri Ghirotto, pigmentasyon değişiminin göç, iklim ve doğal seçilimle şekillendiğini, ancak halen tüm detaylarının netleşmediğini belirtiyor. Yani açık ten ve saçın evrimsel süreçte neden bu kadar baskın hale geldiği hala tartışmalı.
Share this content: