MHP Lideri Bahçeli’den İsrail’e tepki: Amaç terörsüz Türkiye hedefini baltalamaktır
MHP Lideri DevletBahçeli, İsrail’in İran’a yönelik saldırısına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Biri biten, diğeri başlayan zincirleme çatışma ve savaşların dünya barışına, beşeri huzur ve istikrar arayışına çok yüksek düzeyde hasar ve zarar verdiğini belirten Bahçeli, sürekli güncellenen, tehlikeli ölçüde güçlenen kaotik gelişmelerin küresel vicdanı tahrip etmekle birlikte ilkel dürtülerin, işgal heveslerinin, kıyım ve yıkım hedeflerinin bugünkü çağda nasıl da sivrildiğini işaret ettiğini bildirdi.
Bahçeli, İsrail’in İran’a karşı 13 Haziran’da başlattığı geniş çaplı saldırının hem bölgeyi hem de dünya genelini kaygı ve korku dolu bir bekleyişe hapsettiğini belirterek, bölgesel sınırları aşıp küresel mahiyet kazanma ihtimalinin telaffuz edildiği İran-İsrail çatışmasının nükleer mahreçli yeni bir savaşın kademe kademe altyapısını hazırladığını vurguladı.
Bahçeli, şöyle devam etti:
“SAVAŞIN KAZANINI YOKTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın samimiyetle dört bir koldan yürüttüğü diplomasi çabalarının son derece değerli, dengeli, derinlikli ve etkin olduğuna dikkati çeken Bahçeli, “Savaşın kazanını yoktur. Barışın kazanını ise pek çoktur. Türkiye üzerine düşen insani ve vicdani sorumluluğu yerine getirmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
ABD Başkanı Donald Trump’ın da çelişkili ve çetrefilli açıklamaları bir yana bırakarak barışçıl çabalara dürüst ve yüreklice destek olması gerektiğini ifade eden Bahçeli, “İsrail nihai gayesi bellidir. Bununla ilgili uyarılarımız birilerini rahatsız etmiş olsa da vaki akıbetin farklılaşması düşünülemeyecektir. İsrail’in siyasi ve stratejik amacı Anadolu coğrafyasını çevrelemek, terörsüz Türkiye hedefini efendileri hesabına baltalamaktadır. İran’a karşı 13 Haziran saldırısı göstermiştir ki, her an tedbir ve teyakkuz halinde olmak coğrafyamızın bize yüklediği sorumluluktur.” açıklamasını yaptı.
Bahçeli, şunları kaydetti:
“Bir ordu en yavaş askeri kadar hızlı ilerleyebilecektir. Bir zincir en zayıf halkası kadar kuvvetli olabilecektir. Bugünle bağı zayıflamış mazi-ati bağıntısı da en zayıf yerinden hızla kopacaktır. İsrail’i büyütüp ülkemizi küçümsemediğimizi iddia edenler tarihten, hayatın ve hadiselerin bizatihi varlığından ders almayan gafillerdir. Savaşırken düşünmeyi öğrenmiş bir milletin çocukları olarak ihtiyaç duyulan anlarda doğru okumaları, doğru yorumları, doğru değerlendirmeleri yapmak mecburidir. Türk milleti barıştan yanadır. Coğrafi manada etrafımızın barış kuşağıyla sınırlandırılması vazgeçilmez hedefimizdir. İran ile İsrail arasında derhal barış ve diyalog havası hakim olmalıdır. Aksi halde bölgesel alanda kıvılcımı çakılacak bir savaşın küresel eksene sıçraması halinde hiçbir millet, hiçbir medeniyet bunun altından kalkamayacaktır.”
Share this content: