İran gözünü J-10’a dikti, Nasırzade Çin’e uçtu! Pes dedirten İsrail benzerliği
Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – İran Savunma Bakanı Aziz Nasırzade, İsrail’in 13 Haziran’da başlattığı saldırıların ardından ilk kez bir yurt dışı gezisine çıktı. 10 günden uzun süren ve ABD’nin de nükleer tesisleri bombalayarak katıldığı çatışmaların ardından yapılan ilk ziyaretin Çin’e yapılması dikkat çekerken, Tahran’ın 13 Haziran’da başlayan saldırıların ardından etkisiz kalan hava gücünü Çin’den satın alacağı uçaklarla güçlendirebileceği iddiaları ortaya atıldı.
İran Savunma Bakanı Aziz Nasırzade, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) toplantısına katıldı.
GEÇMİŞTE DE İDDİA ETTİLER: ‘İLGİSİ İYİCE ARTTI’
İran’ın Çin’den savaş uçağı alacağına yönelik iddialar yeni değil. Geçmişte de bu konuda çeşitli iddialar ortaya atılmış olsa da somut bir gelişme görülmemişti. Bu iddia, İsrail’in İran’a gerçekleştirdiği saldırıların ardından tekrar gündeme geldi. İran Savunma Bakanı Aziz Nasırzade’nin Çin ziyareti sırasında beraberindeki heyet ile birlikte İran’ın J-10 savaş uçakları tedarik edip edemeyeceğine ilişkin çalışmalar yaptığı iddia edildi. ‘Russian Arms’ isimli Telegram kanalında yer alan iddiada, Hindistan ve Pakistan arasında yaşanan gerilim sırasında Pakistan’a ait J-10 uçaklarının PL-15 füzeleriyle Hindistan’a ait Rafale savaş uçağını düşürmesinin ardından İran’ın bu uçaklara olan ilgisinin arttığı ve J-10 uçaklarının İran için önemli adaylardan biri haline geldiği belirtildi.
İran’ın daha önce Rusya’dan SU-35 savaş uçakları almaya yönelik görüşmeler yaptığı biliniyordu. Bu konuda yapılan görüşmelerde anlaşma sağlandığı ifade edildi ama uçakların İran’a ulaştığına dair hiçbir bilgi bulunmuyor. İsrail’in geçen günlerde gerçekleştirdiği saldırılarda hayatını kaybeden ve Devrim Muhafızları Ordusundaki üst düzey isimlerden birisi olan Tümgeneral Ali Şadmani, Ocak 2025’te İran ve Rusya arasında SU-35 satışına ilişkin anlaşmanın yapıldığını belirtmişti. Ancak Rusya’nın halihazırda Ukrayna ile savaşta olması ve bu sebeple NATO ile arasındaki artan gerginlik, Rusya’nın iç ihtiyaçlarına öncelik vermesi sebebiyle aksadı.
BU UÇAKLAR İRAN’A ÇARE OLUR MU?
İran’ın Çin’den savaş uçağı alacağına yönelik iddialar daha önce de gündeme gelse de bu iddialar, beraberinde İran’ın yeni uçakları işletebilecek altyapıya sahip olup olmadığı yönündeki soruları ortaya çıkardı. İran’ın bu konuda zorlanacağını düşünenlerle birlikte, yeni uçaklara adapte olma sürecinin kısa süreceğini düşünenler de bulunuyor. Military Watch Magazine’de yer alan analizde, İran’ın uzun süredir F-14 ve MIG-29 gibi uçaklar işlettiği detayına yer verilerek, İran Hava Kuvvetleri’nin J-10 ya da SU-35 gibi uçaklarla çok uzun sürmeyen bir dönüşüm süreciyle takviye edilebileceği belirtildi.
İran’ın J-10 ya da SU-35 savaş uçaklarını hava gücüne kazandırması halinde, İsrail’den gelecek olası bir saldırıya karşı bugünden daha güçlü olabileceği belirtilirken İsrail’in F-35 savaş uçaklarına sahip olması sebebiyle üstünlüğünü koruduğu senaryoda, İran’ın diğer İsrail uçaklarını zorlayabilme ihtimalinin arttığı düşünülüyor.
‘ÇİN, J-10 İÇİN İSRAİL’DEN DESTEK ALDI’
Çin’in J-10 savaş uçağının geliştirilmesine yönelik yaptığı çalışmalar 1980’lerin başında başladı. Pekin, bu yıllarda MIG-21 uçaklarının Çin versiyonu olan J-7’lere alternatif olacak tek motorlu bir uçak üzerine çalışıyordu. Uzun süren çalışmalarda karşılaşılan bir takım zorlukların geride kalmasının ardından, delta kanatlı, hava alığı gövde altında bulunan ve fly-by-wire uçuş sistemine sahip olan J-10 ortaya çıktı. 1980’li yıllarda İsrail’de kendi savaş uçağını geliştirmeye çalışıyordu. Lavi isimli savaş uçağının geliştirilmesine yönelik program, 1987 yılında sonlandırılmış ve İsrail, ABD’den aldığı uçaklarla yoluna devam etmişti.
İsrail tarafından geliştirilen Lavi
İsrail tarafından geliştirilen ancak seri üretime alınmayan Lavi ile Çin’in geliştirdiği J-10 uçakları arasındaki benzerlik dikkat çekici. J-10, Lavi’den daha ağır bir uçak olsa da İsrail’in, J-10 savaş uçağının geliştirilmesi konusunda Çinli üreticiye destek verdiği iddia edilmişti. Hatta bu durum, ABD ve İsrail arasındaki ilişkilerde de bir süre gerilim yaratmış, ABD, yardımın Lavi’nin geliştirilmesi sırasında paylaşılan Amerikan teknolojisinin yetkisiz transferini içerdiği sonucuna vararak, İsrail’e teknoloji transferlerini kısa bir süreliğine askıya almıştı.
Share this content: