Bakan Tunç’tan açıklama: ‘700 hükümlü tahliye edilecek’ iddiası doğru değil

Bakan Tunç’tan açıklama: ‘700 hükümlü tahliye edilecek’ iddiası doğru değil

6880e648280d2d4b642c6dac Bakan Tunç'tan açıklama: '700 hükümlü tahliye edilecek' iddiası doğru değil

Bazı basın yayın organlarında yer alan “200 kişi tahliye edildi, 700 kişi daha tahliye edilecek” yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıklayan Adalet Bakanı YılmazTunç, Anayasa Mahkemesi’nin, toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılan bir kişinin hem “kanuna aykırı eyleme katılmak” hem de “terör örgütü üyeliği” suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmasının suç-ceza dengesi açısından orantısız olduğuna hükmettiğini hatırlattı.

İlginizi Çekebilir

‘200 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ, 700 KİŞİ DAHA TAHLİYE EDİLECEK’ İDDİASI DOĞRU DEĞİL

Bakan Tunç’un açıklamaları şöyle;

Bir kişi, toplantı ve gösteri yürüyüşüne; yasa dışı bir gösteri yürüyüşüne katıldığında, Anayasa Mahkemesi, her bir fiilden dolayı her iki suç bakımından ayrı ayrı cezalandırılmasını suç ve ceza dengesi bakımından ağır bulduğu gerekçesiyle bir iptal kararı vermişti.

Bu iptal kararı doğrultusunda, tabii, Meclisimizde yeni bir düzenleme yapılmayınca; burada kişilerin, bu şahısların işledikleri suçlardan ceza alacakları, ancak örgüt üyesi olmadıkları için örgüt üyesi gibi cezalandırılamayacakları gibi bir sonuç ortaya çıktı.

Burada basına intikal eden rakamlar da doğru değil.

İki yüz kişinin tahliye edildiği, yedi yüz kişinin tahliye edileceği şeklinde birtakım afaki rakamlar veriliyor. Bunlar doğru değil.

Bu, tamamen Anayasa Mahkememizin kararı çerçevesinde, suç ve ceza dengesi ile ceza adaleti bakımından gerçekleştirilen bir husustur.

İki yüz kişinin, yedi yüz kişinin PKK üyesi olduğu için tahliye edildiği gibi haberlerin bu şekilde yansıtılması, birtakım yanlış anlamalara sebebiyet veriyor.

Tamamen Anayasa Mahkememizin vermiş olduğu karar doğrultusunda, suç ve ceza dengesi bakımından; eğer bir kişi, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten ceza almışsa, o katıldığı toplantı ve gösteri yürüyüşünü düzenleyen örgütün üyesi olarak değerlendirilip ceza alması, Anayasa Mahkemesi tarafından “kanunilik ilkesi” ve “suç ve ceza dengesi” bakımından hukuka uygun görülmemiştir. Bu karar doğrultusunda işlem yapılmaktadır, arkadaşlar.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ

Türkiye Yüzyılı’na başladığımız şu anlamlı dönemde, ülkemiz çok önemli bir dönemeçten geçiyor. Türkiye, şu anda terör örgütünün silah bırakmasıyla ilgili süreci yakından takip etmektedir.

Devletimizin ilgili kurumları bu süreci tam bir koordinasyon içerisinde yürütmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de bu konuda bir komisyon kurulmasına yönelik çalışmalar başlamış ve partiler arasında gerekli diyaloglar devam etmektedir.

Bu süreçte hepimizin temennisi; çocuklarımızın ve milletimizin geleceğe güvenle bakması, terörden arınmış huzurlu bir Türkiye’ye kavuşmamız ve Türkiye’nin, dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olabilmesi için önündeki en büyük engelin ortadan kalkmasıdır. İç cephemizi güçlendirerek, etnik kökeni ne olursa olsun, milletçe birlik ve beraberliğimizi daha da kuvvetlendirerek yolumuza devam etmemiz gereken önemli bir süreci hep birlikte yaşıyoruz.

Bu sürecin başarılı olması hepimizin ortak temennisi. Süreç içerisinde devletimizin ilgili kurumları elbette ki tam bir koordinasyon içinde çalışmalarını sürdürmektedir. Milli İstihbarat Teşkilatımız, Dışişleri Bakanlığımız ve Adalet Bakanlığı’na düşen hususlarla ilgili olarak çalışmalarımız devam etmektedir.

Silah bırakan PKK’lılara ne olacak? İşte ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinde atılacak yeni adımlara ilişkin son kulis bilgileri…

“ŞEHİT AİLELERİMİZİ İNCİTECEK, MİLLETİMİZİ RAHATSIZ EDECEK HİÇBİR ADIM ATILMAMAKTADIR”

Bu konularla ilgili olarak, özellikle kanunlarımız ve hukuk çerçevesi içerisinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir hukuk devleti olduğu bilinciyle; hukuka, kanunlara ve Anayasaya uygun bir şekilde yapılması gereken ne varsa, bunun gayreti içerisindeyiz.

Şehit ailelerimizi incitecek, milletimizi rahatsız edecek hiçbir adım atılmamaktadır. Her şey milletimizin gönlünde şekillenmekte, vicdanında karşılık bulmaktadır.

Milletvekillerimizle de bu süreç paylaşılmakta ve inşallah hayırlı, başarılı bir sonuca ulaşılması hedeflenmektedir.

Bu kapsamda, DEM Parti ile Adalet Bakanlığı nezdinde görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu görüşmeler basına da yansımıştır. Bu da Türkiye’nin süreci boş bırakmadığını, aktif olarak yürüttüğünü göstermektedir.

Adalet Bakanlığı olarak her zaman çalışmalara katkı sunmaya ve süreci desteklemeye hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. Özellikle yargı uygulamaları, idare ve gözlem kurullarının kararlarından kaynaklı uygulama sorunları varsa, bu sorunlara ilişkin çalışmalar da süreç içerisinde sürmektedir.

MATTİA AHMET MİNGUZZİ CİNAYETİ

Ahmet Münguzzi’nin Kadıköy’de bir pazar yerinde hunharca hayattan koparılması hepimizi derinden sarsmıştı. Çok üzülmüştük. Hepimizin evlatları var. O şekilde öldürülmesi gerçekten yüreğimizi yaralamıştı. Hemen olayın akabinde, önce bir tedavi süreci oldu, ardından hastanede vefat etti. Vefatına çok üzüldük. Ben de hemen ailesini arayarak başsağlığı dileklerimi ilettim. Bu noktada, gerekli soruşturma ve kovuşturmanın etkin bir şekilde devam edeceğini aileye ifade ettik ve süreci takip ettik.

Bu süreç içerisinde Sayın Cumhurbaşkanımız da olaydan haberdar olduğunda aileyi kabul etti ve aileyle görüştü. Bu konuda özellikle soruşturma ve kovuşturmanın takipçisi olacaklarını, sorumluların ve suçluların en geniş anlamda cezalandırılması için süreci yakından izleyeceklerini ifade ettiler.

Tabii ailenin hassasiyeti çok yüksek. Pırıl pırıl bir evladımız Ahmet Münguzzi’nin kaybı, sadece ailesini değil, hepimizi derinden üzdü.

Onu o şekilde katleden kişilerle ilgili olarak yargımız gerekli soruşturmayı başlattı. Şu anda 18 yaşından küçük dört kişiyle ilgili dava, İstanbul Anadolu Adliyesi 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Bu dört kişi 14-18 yaş aralığında ve yargılanmaları sürüyor. Süreci hep birlikte takip ediyoruz.

“GEREK MEZARLARIN TAHRİBİ GEREKSE AİLENİN TEHDİT EDİLMESİNE İLİŞKİN SORUŞTURMALAR HIZLI BİR ŞEKİLDE YÜRÜTÜLDÜ”

Bunun yanı sıra, ailenin tehdit edilmesiyle ilgili olarak sekiz kişi hakkında soruşturma açıldı. Bu sekiz kişiden beşi, suçu ve suçluyu övme suçundan — yaşları 18’den küçük olmak kaydıyla — 1 yıl 8 ay hapis cezası aldı. Bir kişi ise tehdit suçundan 4 yıl 8 ay ceza aldı. Ayrıca aralarında yetişkinlerin de bulunduğu iki kişi daha vardı. Bu yetişkinlerden biri, suçu ve suçluyu övme suçundan 2 yıl 3 ay, diğeri ise tehdit suçundan 5 yıl 3 ay hapis cezası aldı.

Tüm bu cezalar ilk derece mahkemelerinde verildi. Bunun yanı sıra, mezarların tahribiyle ilgili olarak da bir kişi Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandı ve 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu kişinin tutukluluk hali devam etmektedir.

Gerek mezarların tahribi gerekse ailenin tehdit edilmesine ilişkin soruşturmalar hızlı bir şekilde yürütüldü ve gerekli cezalar yargımız tarafından verildi. Anadolu 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava süreci de dört çocuk açısından devam etmektedir.

Aileyle yaptığımız görüşmelerde, ceza adaleti sistemi bakımından yapılabilecekler ele alındı. Aile, başka annelerin aynı acıyı yaşamaması ve etkin bir soruşturma yapılması adına çeşitli önerilerde bulundu.

Burada özellikle çocuk yaşta, gerek suç mağduru olan gerekse suça sürüklenen çocuklarla ilgili olarak; ceza adaleti sistemi bakımından hem caydırıcılık hem de mağdur çocukların korunması açısından, soruşturma, kovuşturma ve infaz aşamalarında yapılabilecekleri değerlendirdik.

Biliyorsunuz, Ceza Kanunu’na göre 12 yaşın altında ceza sorumluluğu bulunmamaktadır. 12-15 yaş arası çocuklar için ise adli tıp raporuna bağlı olarak sınırlı sorumluluk söz konusudur ve cezada indirim uygulanır. 15-18 yaş aralığında ise yine adli değerlendirme yapılmakta ve cezai sorumluluk olmakla birlikte belli oranda indirim uygulanmaktadır.

Tüm bu hususlar yeniden değerlendirilebilecek konulardır. Çocuklarımızın korunması çok önemlidir. Özellikle çocukların suça sürüklenmekten ve suçtan zarar görmekten korunması büyük bir önceliktir. Çünkü çocuklar, çevresindeki tehlikelere karşı en savunmasız gruptur.

Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesi eylemini sonlandırdı: Emsal karar çıkacağına inanıyorum

AYŞE TOKYAZ CİNAYETİ

Ayşe Tokyaz cinayeti de maalesef, kadınlarımızın bu şekilde şiddete maruz kalması ve hunharca katledilmesi hepimizin yüreğini derinden yaralıyor.

Ne yazık ki, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bu noktada üzücü hadiselerle karşı karşıya kalıyoruz.

Kadına yönelik şiddet, bizim kırmızı çizgimizdir. Bunu her zaman açıkça ifade ediyoruz.

Kadına şiddetin önlenmesiyle ilgili olarak her bakanlığın kendine düşen sorumluluklar ve görevler vardır. Bu çerçevede çeşitli çalışmalar yürütülmektedir.

Özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, kadına yönelik suçların cezalarının artırılmasıyla ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Kadına karşı kasten öldürme suçları, ağırlaştırılmış müebbet hapis kapsamına alınmıştır. Yine, kasten yaralama suçları kadınlara karşı işlendiğinde, diğer mağdurlara oranla daha ağır cezai yaptırımlar uygulanmaktadır. Ceza kanunumuzda bu yönde düzenlemeler gerçekleştirilmiştir.

Tabii ki bu noktada, soruşturmaların etkin bir şekilde yürütülmesi son derece önemlidir.

Son olarak bahsettiğiniz Ayşe Tokyaz cinayetiyle ilgili olarak şu anda yedi kişi tutukludur. Bir kişi ise firaridir. Şüpheliler, kasten öldürme suçundan tutuklanmışlardır. Olayla ilgili soruşturma devam etmekte olup, etkin bir şekilde yürütülmektedir. Bu cinayetin sorumluları yargımız tarafından hak ettikleri şekilde cezalandırılacaktır.

Ayrıca, öncesinde Diyarbakır’da işlenen bir cinayetle ilgili olarak da bu şahıs (şüpheli) hakkında soruşturma yürütülmekteydi. Bu olaya ilişkin dava süreci de devam etmektedir. Orada da bir tutuklama kararı verilmiştir.

Hem Diyarbakır soruşturması hem de İstanbul’daki olay sonrasında yürütülen soruşturma kapsamında, Diyarbakır’daki dosya davaya dönüşmüş, iddianame düzenlenmiş ve yargılama süreci başlamıştır. İstanbul’daki soruşturma tamamlandığında da dava sürecini hep birlikte takip edeceğiz.

TUNÇ’TAN MURAT ÇALIK AÇIKLAMASI

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik soruşturmalarda tutuklandıktan sonra görevinden uzaklaştırılan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’ın tahliye edilip edilmeyeceğine ilişkin soruya, “Tetkiklerin ardından Adli Tıp yeniden rapor düzenleyecek ve bu çerçevede yargı makamları gerekli kararları vereceklerdir” dedi.

Tunç, şunları söyledi:

“Kendisi Adli Tıp tarafından muayene edildi. Şu an İzmir Şehir Hastanesi’nde tetkikleri devam ediyor. İzolasyonlu bir odada kalıyor. Bu kapsamda Adli Tıp’ın istediği tetkikler devam ediyor. Bu süreçlerden sonra Adli Tıp yeni bir rapor verecek ve bu çerçevede yargı makamları gerekli kararları vereceklerdir.”

İstanbullular dikkat! Yeni hava dalgası geliyor: ‘Sıcaklık 43-44 dereceyle pik yapacak’

Share this content:

KAÇIRMIŞ OLABİLİRSİNİZ