Ateş çemberinde kaldı, canı pahasına görevini bırakmadı! Her şey film şeridi gibi gözünün önünden geçti

İzmir’in Menderes ilçesinde çıkan orman yangınını ilk fark eden kule gözetleme personeli Alper Efeoğlu, alevlerin ortasında kalmasına ve amirlerinin uyarılarına rağmen canı pahasına görev yerini terk etmedi.

YANGINI İLK FARK EDEN KİŞİ OLDU

İzmir Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Gaziemir Orman İşletme Müdürlüğü’nde yangın gözetleme personeli olarak görev yapan 24 yaşındaki Efeoğlu, 29 Haziran’da Menderes’in Kuyucak Mahallesi’nde çıkan orman yangınını, görev yaptığı 545 rakımlı Dikmen Yangın Gözetleme Kulesi’nde ilk fark eden kişi oldu.

TELSİZİYLE YÖNLENDİRME YAPTI

Durumun ciddi olduğunu anlayan Efeoğlu, yangını müdürlerine ve yer ekiplerine bildirdi. Kara ekiplerini telsiziyle yönlendiren Efeoğlu, alevlerin kuleye yaklaştığını da amirlerine aktardı.

“KULEYİ TERK ET” ÇAĞRISINI DİNLEMEDİ

Onların “kuleyi terk et” çağrısına olumsuz yanıt veren genç ormancı, dumanla dolan ve ateş çemberinin ortasında kalan kulede mesaisini sürdürdü. Şiddetli rüzgar nedeniyle hızla yayılan yangınla ilgili arkadaşlarını sürekli yönlendirdi.

Genç orman işçisinin görev yaptığı alanda, duman ve kül nedeniyle görüş mesafesi kapandı. Mücadelesine kulenin zemin katındaki mutfağın penceresinden devam eden Efeoğlu, telsizle sürekli yangının gidişatıyla ilgili bilgi aktarmaya devam etti.

Alper Efeoğlu, alevlerin kuleye ulaşmasına çok az kala Gaziemir Orman İşletme Müdürü Mehmet Çaprazlı ve ekibi tarafından kurtarıldı.

“45 DAKİKA KİMSEYE ULAŞAMADIM”

Orman işçisi Alper Efeoğlu, görev yaptığı kulede, saat 12.30 sırasında bulunduğu yere yakın alevleri gördüğünü, mücadelesinin de o andan itibaren başladığını söyledi.

Yöneticilerinin telsizden ulaşarak kendisini alacaklarını söylediğini belirten Efeoğlu, “Anlık durumu telsizden bildiriyordum ancak çok kısa sürede alevlerin kuleye doğru geldiğini gördüm. Her şey 5 dakika içerisinde oldu bitti. Telsiz odası dumanla doldu. Mutfağa girdim oradaki camları kapattım. Birkaç ıslak bezle kablo deliğini kapattım. Kendimi ve camları ıslattım. Ağzımı yüzümü ıslak bir havluyla ıslattım.

Kulenin arkasındaki baz istasyonu da yangından zarar gördü. 45 dakika kimseye ulaşamadım. Daha çok kimse endişelenmesin diye tek nefesle telsiz odasına çıkarak santrale ve amirlerime iyi olduğumu telsizden bildirdim. Sonra işletme müdürüm beni aldı ve aşağıya indim.” dedi.

Efeoğlu, her şeyin film şeridi gibi gözünün önünden geçtiğini anlattı.

“YANGIN ETRAFIMI SARDIĞINDA KAÇAMAZDIM”

Alevler yaklaşınca amirlerinin kendisine kuleyi terk etmesi konusunda çağrıda bulunduğunu anlatan Efeoğlu, şunları kaydetti:

“Terk edemezdim. Burada bir yangın yönetiyoruz. Bizim işimiz bu. Yangına müdahale eden ekiplerimiz alevlerden kaçmıyorlar. Kendilerini güvenli bölgeye çekerek müdahale ediyorlar. Bende güvenli bölgeye çekilerek görevimi sürdürdüm.

Muhabereye destek vererek ekiplere destek oldum. Telaşlı durumda bile ekiplerimizi yangın bölgesine çektim. Yangının başlangıç noktasını belirttim. Ekipleri oraya yönlendirdim.

MESLEĞİYLE GURUR DUYUYOR

Yangın etrafımı sardığında kaçamazdım, ekiplerini yönlendirmek birinci görevim. Aşağıdaki ekiplerin hem gözü hem de kulağıydım. Burada ne kadar zorlansam da panik haline girmedim. Öyle yapsam belki burada olamayabilirdim. Müdahalemi sürdürdüm.” şeklinde konuştu.

Efeoğlu, mesleğini çok sevdiğini yeşil vatanda nöbet tutarken çok gururlandığını belirtti.

Kuleden indikten sonra Orhanlı’da bulunan merkeze geçtiğini anlatan Efeoğlu, yangın kontrol altına alınınca yeniden görev yaptığı kuleye gittiğini sözlerine ekledi.

(AA)