‘Abdi gerçeklerle yüzleştirilmiş’

‘Abdi gerçeklerle yüzleştirilmiş’

688944f0a24008c540a88be5 ‘Abdi gerçeklerle yüzleştirilmiş'

Asena Yatağan – ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, terör örgütünün Suriye kolu SDG’den Rakka, Deyrezzor, Haseke ve Tabka bölgelerinden çekilmesini ve silahlarını teslim etmesini talep etti. SDG Temsilcisi Sihanouk Dibo ise bu talepleri kabul etmediklerini duyurdu. Dibo, SDG’nin silah bırakmayı düşünmediğini çünkü kademeli olarak Suriye ordusuna entegre olmayı planladıklarını ifade ederek, “ABD ile herhangi bir anlaşmazlığımız yok” dedi.

SDG’nin sözde Genel Komutanı Mazlum Abdi ise SDG kontrolünde olan Rakka, Haseke ve Deyrizor’daki devlet kurumlarının Suriye yönetimine devredilmesi için resmi başvuru yaptıklarını duyurdu. Abdi, Suudi kanalları Al-Hadath ve Al Arabiya’ya yaptığı açıklamada, “Tek ordu, tek hükümet, tek devlet” sloganını savunduklarını söyledi. Uzmanlar, Suriye’deki gelişmeler ve SDG’den yapılan çelişkili açıklamalar konusunda Milliyet’e şu değerlendirmeleri yaptı:

68894528a24008c540a88bea ‘Abdi gerçeklerle yüzleştirilmiş'

‘Abdi ciddi baskı altına alınmış’

Dış Politika ve Güvenlik Uzmanı, Ümran Stratejik Araştırmalar Merkezi Araştırma Direktörü Ömer Özkızılcık: Mazlum Abdi, ‘Suriye Hükümeti’ni, Deyrezzor, Haseke, Rakka’daki devlet kurumlarını teslim alması için davet ediyoruz’ diye bir ifade kullanmış. Görünen şu, SDG ne yapacağına yüzde 100 karar vermiş değil. Bir yandan kendi özel yapılarını muhafaza etmeye çalışıyor, diğer yandan da Türkiye’nin askeri tehdidi, Amerika’nın siyasi baskısı, Şam’ın zorlaması sebebiyle olumlu açıklamalar yapmak zorunda kalıyorlar. Bir öyle bir böyle konuşup, kendileri en kazançlı çıkabileceği senaryoyu gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Bu son derece tehlikeli. Türkiye’nin sabrı tükendiği an, askeri olarak müdahale ettiğinde her şeyi de kaybedebilirler. Ama şu an örgütün Suriye’deki hedefi bu 10 Mart anlaşmasını olabildiğince kendi isteklerine çekebilmek. Suriye Ordusu’na entegre olmayı blok olarak yani ayrı bir yapı olarak istiyorlar. İdari yapılanmada istiyorlar. Suriye Hükümeti’nin kurumları olsun ama özerk yapı devam etsin. Mesela Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde ayrı bir statü olsun. Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde Kürtçe, Arapça beraber kullanılsın. Şam ise bir merkezi yönetimi olması gerektiğini savunuyor. Ancak yerel yönetim seviyesinde bazı güçlendirmelerin yapılabileceğini ifade ediyor. SDG’nin siyasi alana geçip Meclis’te de yer alabileceğini siyasi parti olarak hareket edebileceğini söylüyor. Tom Barrack ile Mazlum Abdi arasında yapılan görüşmede, Mazlum Abdi ciddi olarak baskı altına alınmış ve bazı gerçeklerle yüzleştirilmiş ki daha olumlu açıklama yapmak zorunda hissetmiş. Bazı söylentiler vardı; ABD SDG’ye, ‘eğer anlaşmazsan seni Türk askeri harekâtına karşı korumayacağız’ diye. Ki zaten Barrack, Yaşar Güler’le görüşmüştü. Bu da Türkiye’nin askeri tehdidinin hatırlatılması. Örgütü geri adım atmaya ve daha olumlu bir profil çizmeye itmiş gibi görünüyor an itibarıyla. Ama önümüzdeki süreçte izleyip göreceğiz, daha net bir tablo ortaya çıkacak.

68894555a24008c540a88bec ‘Abdi gerçeklerle yüzleştirilmiş'

‘Fransa geçmişte yaşıyor’

Emekli Büyükelçi Uluç Özülker: Aslında bir oyun yok artık bir kurtuluş çabası var. Eylül ayı için seçim kararı alındı. Şara’nın bir noktada toprak ve egemenlik konusunda ‘Artık yeter’ deyip bir tutum içine girmekte olduğunu kabul etmek lazım. Bir tarafta bu var, diğer taraftaBarrack’ın yapmış olduğu bütün bu gidiş gelişler, konuşmalar vs. ABD, PYD’yi topyekûn desteklemeyecek ama PYD’nin orada şu veya bu şekilde en azından bir süre bir yere gitmeyeceğini de kabul etmiş durumdalar. Amerikaburadan çıkmayacak. Rusya ne olacak o da tam belli değil. Suriye şu sırada hâlâ İsrail’in tehdidi altında. Bütün bunlara baktığımızda, YPG’nin tek başına bir güç olabilme ve buradan hareketle sonucu kendi lehine çevirebilecek adım atabilme kabiliyeti ve imkânı yok. Bu karmaşa ve bu kadar kafadan ses çıktığı bir ortamda çok zor. MİT Başkanımız Şam’a gitti ve Şara dahil hepsiyle görüştü.

Türkiye’nin burada elbette bir varlığı var ve birçok konuda da tıpkı Libya’da olduğu gibi sessiz sedasız sorunu çözecek şekilde adımlar atabiliyor. Seçimler vesaireburada Türkiye’nin de ciddi rol oynayabileceğine dair emareler var. Fransa’nın tutumu, tarihten gelen nedenlere de dayalı. Burası bir manda rejimiydi. Fransa geçmişiyle yaşıyor. Gerçekten Suriye meselesinde rol oynayıp bir sonuç alabilir mi? Büyük şüphem var. Eğer orada barış ve istikrar sağlanmaz, egemenlik ve toprak bütünlüğü temin edilemezse, başımızı çok fazlasıyla ağrıtacak bir hastalığın varlığı devam edecektir.

68894582a24008c540a88bee ‘Abdi gerçeklerle yüzleştirilmiş'

‘SDG Türkiye’nin operasyonunu gördü’

Dumlupınar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Hüsamettin İnaç: SDG-YPG elindeki silahlı unsurların sayısını 100 bin olarak açıklıyor. Suriye geçici hükümetin elinde de 20 bin civarında bir güç var. Bu güçten hareketle aslında SDG, YPG kendisini daha farklı bir noktaya yerleştirmeye çalışıyor. Özellikle son dönemde Fransa’nın ve diğer AB üyelerinin de devreye girmesiyle beraber bir şekilde uzlaşma sürecini yaşadı. Rakka, Haseke ve Deyrezzor illerinin Şam yönetimine devredilmesi öncelikli bir yapı olarak ortaya çıkıyor. Türkiye kendisini bağlayan açıklamayı Hakan Fidan’ın açıklamasıyla zaten söyledi. ‘Eğer YPG PKK bizim belirttiğimiz tercihlerin dışına çıkarsa Türkiye operasyonu mutlaka gerçekleştirecektir’ dedi. Geldiğimiz nokta ABD’nin bundan sonra bu yapıyı korumak istemediğini gösteriyor. Trump’ın ‘Suriye’nin anahtarı Türkiye’nin, Erdoğan’ın elindedir’ demesiyle de o beklenen desteği ABD’den bulamayacaklarını ve nihayetinde Suriye’nin üniter yapısının muhafaza edileceğini düşünüyorum. Türkiye 8 Aralık’tan itibaren bir operasyon yapabilirdi ama tercih etmedi. ABD, İngiltere gibi aktörler ile iletişim halinde bir siyaset izliyor. SDG terör elebaşının bunu fark ettiğini,Türkiye’ye rağmen bölgede varlığını koruyamayacağını gördüğünü, bir operasyon artık belirmişken kendisini daha kötü konuma düşürmemek ya da elde ettiği hakları kaybetmemek adına ön almak suretiyle tutumunu ortaya koyduğunu düşünüyorum.

Mazlum Abdi: Suriye tek orduya sahip olacak

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutanı Mazlum Abdi, El Hadath ve El Arabiya’ya verdiği ortak röportajda, Suriye hükümetiyle iletişim kanallarının açık olduğunu belirtti. SDG ile Şam arasında Suriye’nin tek ordu ve tek bayrak altında birliği konusunda mutabakata varıldığını anlatan Abdi, “Biz şu sloganı savunuyoruz: Tek Ordu, Tek Hükümet, Tek Devlet” dedi.

Türkiye ve Suudi Arabistan’ın rolüne de değinen Abdi, özellikle Riyad’ın Şam’a yönelik yaptırımların kaldırılmasındaki rolünü hatırlatarak, arabulucu olarak devreye girmesi halinde olumlu rol oynayabileceğini belirtti.

‘İletişim kanalı açık’

Suriye’nin birliği konusunda hemfikir olduklarının ve Şam ile iletişim kanallarının açık olduğunun altını çizen Abdi, “Adem-i merkeziyetçilik ülkeyi bölmek anlamına gelmiyor. Kürt bölgelerinde Arapçanın yanında Kürtçe’nin de resmi dil olmasını talep ediyoruz” dedi. Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara ile görüşmesini “olumlu” olarak nitelendiren Abdi, Suriye hükümetinden kendisine görev teklif edildiği iddialarını da yalanladı. Abdi, “Şam, Kürtlerin dil ve kültürel haklar talebini kabul etmeye hazır olduğunu bize bildirdi” dedi.

Abdi, bazı devlet kurumlarının merkezinin başkent Şam’da kalması gerektiğini belirterek, Suriye’nin “askeri merkeziyet” içinde iki ordu değil tek bir orduya sahip olacağını söyledi.

Öte yandan anayasal güvence olmadan da Suriye ordusuna entegrasyon konusunda endişeleri olduğunu ifade etti.

Share this content:

KAÇIRMIŞ OLABİLİRSİNİZ